• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/mustafaefekonya
  • https://www.twitter.com/Afrikaliefe

Ebubekir Efendi’nin Güney Afrika’ya Gönderilişinin 150. Yılı Münasebetiyle AZMİN, İNANCIN VE FEDÂKÂRLIĞIN SEMBOLÜ BİR OSMANLI ÂLİMİ: EBUBEKİR EFENDİ

Mustafa EFE  | AFSAM Afrika Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı
Osmanlı Devleti son döneminde bile Dünyada Müslümanların her ne talepleri olursa buna cevap vermeye çalışmıştır. Hatta en güçlü olunan dönemlerde yapılması düşünülmemiş kimi faaliyetler en zayıf olunan dönemde gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede Müslümanların talepleri üzerine Hilafet merkezinden dünyanın çeşitli bölgelerine âlimler gönderilmiştir. İşte azmin, inancın, fedakarlığın ve misyon adamı olmanın sembol isimlerinden Ebubekir Efendi de bunlardan biridir.  Ebûbekir Efendi Türkiye – Güney Afrika ilişkileri açısından - özellikle sosyo – kültürel bağlamda - en önemli figürlerden biridir. Osmanlı Halifesi adına orada olması özellikle Müslümanlar arasındaki bilgi eksikliğinden dolayı yaşanan anlaşmazlıkların çözümünde büyük bir rol oynamasına vesile olmuştur.
Ebubekir Efendi Kimdir?
Ebubekir Efendi 1823 yılında Şehrizor’un Hoşnav köyünde yani bugünkü Irak’ın kuzeyinde doğmuştur. Hoşnav aşiretinden Kürt asıllı bir âlim olan Ebubekir Efendi baba tarafından şeceresine göre “Seyyid’dir. İlk tahsilini dedelerinen Emir Süleyman adına köyde kurulu medresede yaptıktan sonra Bağdat ve İstanbul’da okumuştur.  İstanbul’da okuduğu zaman memleketine hiç gitmemiştir. Annesi kendisini ziyarete geldiği zaman oğlunun Bağdat’a müderris olarak atandığını öğrenmiştir. O da Bağdat’a oğlunun ders verdiği medreseye gitmiştir. Fakat burada da oğlunun kendisini derslere nasıl verdiğini görünce oğlunu uzaktan hayranlıkla seyretmiş ve konuşup görüşmeden köyüne dönmüştür. Ebubekir Efendi Bağdat’ta iken Bedevi istilasından dolayı Şehrizordaki aşiret zora düşüp ailesi de sıkıntıya girince Ebubekir Efendi ailesiyle birlikte Erzurum’a göç etmiştir.
Güney Afrika’ya Nasıl gönderildi?
Cape Town Müslümanları, 16 Nisan 1862′de Osmanlı Fahri Konsolosu Roubaix aracılığıyla Güney Afrika’daki İngiliz sömürge valiliğine Cava dilini unuttukları için dini kitaplarını okuyamadıklarını, bu yüzden de kendilerine İslam’ı öğretmek ve anlatmak üzere Hilafet merkezi olan İstanbul’dan bir âlim getirtilmesini istiyorlardı. Osmanlı idaresi, bu talep kendilerine ulaşınca meseleyi gündemine aldı. Ahmed Cevdet Paşa’nın araştırmaları sonucu bulduğu Ebûbekir Efendi’nin 25 lira maaşla Güney Afrika’ya gönderilmesine 3 Eylül 1862 tarihinde karar verildi.
Ebûbekir Efendi, 1 Ekim 1862′de İstanbul’dan ayrılarak, uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra 13 Ocak 1863′te Cape Town’a vardı. Gemi limana yaklaşırken, birinci direğine İngiliz, ikinci direğine Osmanlı bayrağı çekildi. Karadan da üç pare top atışıyla karşılandı. Ancak İngiliz yönetimi, 'Osmanlı nüfuzunu artıracağı' düşüncesiyle, bölgedeki Müslümanların Ebubekir Efendi'yi karşılamaya gelmesini istememiş ve olayı gizli tutmuştu. Ebûbekir Efendi, başlangıçta kendisine karşı ilgisizliğin nedenini anlayamamıştı. Cape Town Müslümanları biraz gecikmeyle de olsa, Ebûbekir Efendi’nin geldiğini öğrendiler. Şehrin gazeteleri Ebubekir Efendi’nin gelişinden ilgiyle bahsettiler. Ebûbekir Efendi’nin Cape Town Müslümanları arasındaki ayrılık ve cehaleti gidermek üzere Halife Abdülaziz tarafından gönderildiği haberi şehrin her tarafına yayıldı.
Güney Afrika’daki Çalışmaları
Araştırmacı-Yazar Dr. Ahmet Uçar’ın Güney Afrika’da Osmanlılar kitabında aktardığına göre Ebûbekir Efendi ilk günlerini Cape Town ve halkını tanımakla geçirdi. 13 bin civarında nüfusa ve minaresiz iki camiye sahip olan Cape Town Müslümanları, genellikle dar gelirli olup, daha çok arabacılık, balıkçılık ve çiftçilikle uğraşmaktaydılar. Felemenkçe-Malayca karışımı yeni bir dille konuşuyorlardı. Hıristiyanlar’la araları iyiyken, kendi aralarında devamlı kavga vardı. Bâtıl âdet ve gelenekleri de bulunuyordu. Ebûbekir Efendi Cape Town’da önce Müslümanları birliğe çağırıp ayrılık olmaması için camilerde hutbeyi Osmanlı Sultanı adına okuyordu.
Ebûbekir Efendi, Cape Town’a varışının 15. gününde bir okul açtı. 20 gün içinde 300′den fazla öğrenci topladı. Kur’an-ı Kerim, Arapça, Türkçe öğretti ve dini kitaplar okuttu. Birçok önemli dini kitabı, altı ayda hızla öğrendiği Cava Malaycası’na çevirip, eliyle çoğaltarak öğrencilerine dağıttı. Yaşlılara tatil günlerinde tefsir okutup, sohbet etti. Çok yoğun bir eğitim çalışması içerisine giren Ebûbekir Efendi, yetişkinler için akşamları ayrı bir program uyguluyordu. Pazar günleri halka Rûhu’l Beyân tefsirinden vaaz veriyordu. Hanımların eğitimine de ayrıca önem veren Ebûbekir Efendi, hanımlar için de bir okul açmıştı.
Ebûbekir Efendi’nin çalışmaları 1870′lerde Güney Afrika’nın her tarafına yayıldı. Ebûbekir Efendi, hafızlığını tamamlayan ve ilmî yeterliliğe sahip öğrencileri, ilmî çalışmalarda bulunmaları için ülkenin çeşitli yerlerine gönderdi. Yetiştirdiği öğrenciler Cape Town’dan başka Port Elizabeth, Johannesburg, Kimberley, Durban hatta Mozambik’te bile Osmanlı okul ve camileri açıp, bütün Güney Afrika Müslümanları’na liderlik yaptılar. Güney Afrika’da bir taraftan eğitim ile meşgûl olan Ebûbekir Efendi, diğer taraftan halka daha iyi bir şekilde nüfûz edebilmek için kısa zamanda mahallî dil olan Felemenkçe’yi ve İngilizce’yi öğrendi. Dinî ve ilmî faaliyetlerini sadece Güney Afrika ile sınırlı tutmayan Ebûbekir Efendi, çeşitli ülkelerden gelen heyetlere de ilmî konularda yardımcı olmaya çalışıyordu. Bu münasebetle de Ebûbekir Efendi’nin birkaç defa Mozambik’e gittiği de bilinmektedir.
Ebûbekir Efendi, 29 Haziran 1880′de Capetown’da 67 yaşında, arkasında altı çocuk bırakarak vefat etti. Cape Town’da Tana Baru mezarlığında defnedildi. Mezarı hâlâ ziyaret edilmektedir. İki evlilik yapan Ebûbekir Efendi’nin ikinci eşinden üç oğlu vardır. İslâmî ilimlerde iyi bir âlim olarak yetiştirdiği büyük oğlu Ahmet Atâullah Efendi, 1884’de Kimberley’de açılan ilk Osmanlı okulunun müdürlüğüne tayin edilmişti. Babalarının ölümünden sonra, eğitimlerini sürdüren çocukları daha sonra Ebûbekir Efendi’nin görevini başarıyla sürdürdüler.
Ebubekir Efendi’den sonra da Güney Afrika’da camilerde hutbeler Osmanlı sultanları adına okundu. Açılan kampanyalarla Hicaz Demiryolu için binlerce sterlin toplandı. Yüzlerce Afrikalı 1911 Trablusgarb ve 1912 Balkan savaşlarında savaşmak için Harbiye Nezareti’ne müracaat ettiler. Milli Mücadele’de de Ankara’ya 17.634 lira ve 875 sterlin göndermişlerdir. İstiklâl Harbi şehitlerimiz için İngiliz sömürgesi olan Güney Afrika’da mevlit ve hatimler okutmuşlardı.
Ebubekir Efendi’nin torunları şimdi Güney Afrika, Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Singapur, Suudi Arabistan, İngiltere, İtalya, Mısır, Türkiye gibi 10’un üzerinde ülkeye dağılmıştır. Şu anda Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Cape Town şehrinde Kemal Efendi ve Hişam Nimetullah Efendi gibi aile ileri gelenleri başta olmak üzere aileden 600’e yakın kişi bulunmaktadır. Aile üyeleri kültürel ve dini bağlarınının gittikçe zayıfladığından bahsetmektedirler ve Türkçe öğrenmek istediklerini dile getirmektedirler.
Güney Afrika Hükümeti, Ebûbekir Efendi’nin Güney Afrika’ya gelişinin 115. yılı olan 1978′de “Ebûbekir Efendi Müzesi” açarak, burada Ebûbekir Efendi ve ailesine ait belge, resim ve eşyalar sergilenmeye başlandı.
Türkiye’de de 27 Aralık 2012 tarihinde İstanbul’da  Ebûbekir Efendi’nin Güney Afrika’ya gönderilişinin ve oraya ulaşmasının 150. Yıldönümü münasebetiyle Ebubekir Efendi’nin torunlarının ilk defa biraraya geldiği uluslararası bir sempozyumla anılmıştır.
 
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam21
Toplam Ziyaret53142
Hava Durumu